İsveç’in ilk vampir filmi Anders Banke’ın komedisi Frostbite (2006) idi. Ancak kar, Tomas Alfredson’un John Ajvide Lindqvist’in en çok satan ürününü uyarlaması için çok ehemmiyetli olduğunu ispat ediyor. Stephenie Meyer'in romantizmi hasebiyle çok az, bu zorba tweenager Kåre Hedebrant'ın gizemli yeni komşu Lina Leandersson'da akraba bir ruh bulmayı umduğu gibi soğuk, rutubetli bir el ile dehşet.
Ananesel jenerik tropiklerin çoğundan kaçan Alfredson, kendinden nefret eden melankolik Leandersson ve potansiyel olarak psikotik Hedebrant arasında oluşan üzücü eflatuni bağa odaklanır. Ancak, Hoyte van Hoytema’nın kamerası 1980'lerde Stockholm yerlilerinin çevreninde dolaşırken, savunucu Per Ragnar'ın öldürücü eksiklikleri Leandersson'u kendi avını aramaya zorladığı için abuhavasal sualtı kırımı ve korkunç mizah anları gibi şok edici olaylar da var. Bununla beraber, kan dolaşımının yanı sıra, masumiyetin daimi olarak zayıfladığı, görünüşlerin kaçınılmaz olarak aldatıcı ve iyi ve kötünün sürekli bir akış halinde olduğu bir toplumun ürpertici bir tasviri.
Bu yazı 26 OCAK 2020 tarihinde yazılmıştır.Yorum Yok..
Hemen bir tane yorum eklemeye ne dersin ?